4 Şubat 2017 Cumartesi

De Marchi Ceket

1946 yılında bu yana İtalyan bisiklet dünyasında yer alan ve özellikle Heritage ismini verdiği koleksiyonuyla bilinen De Marchi, üretiminin tamamını ısrarla İtalya'da sürdüren ender firmalar arasında. Bisikletçiler için birbirinden şık ve oldukça geniş bir ürün gamı bulunan markanın teknik kumaş kullandığı ürünleri bir hayli başarılı.

Kullandığım diğer De Marchi ürünleri gibi bu ceket de kalitesini paketinden çıkar çıkmaz belli ediyor. Tasarımı, dokusu ve hafifliği ile dikkat çeken kışlık ceketin ön tarafı rüzgâr geçirmeyen kumaştan oluşturulmuş. Hem gövde hem de kollarda kullanılan bu teknik kumaş sayesinde, üşümeniz çok da söz konusu değil. Ceketin koltuk altı kısmından aşağı kadar inen ve sırt kısmında bulunan diğer kumaş tipi ise hava aldıran cinsten. Sağ kolun üst kısmına yerleştirilen ufak cep, arkadaki üç artı bir cep ve yer yer kullanılan ama tasarımda rahatsız edici durmayan reflektör bantları ve altı farklı beden tercihiyle kış aylarında kullanım için oldukça ideal bir kimliğe bürünen De Marchi Training Jacket, markanın en başarılı ürünlerinden biri konumunda.


Piyasadaki hemen her kışlık cekette soğuktan koruma, nefes aldırma ve aynı zamanda ısıtma özellikleri olduğuna sık sık vurgu yapılsa da, bunların bir kısmı bu görevlerden bir veya iki tanesini yerine getirmede sorun yaşıyor. Isıtırken terletenler ya da rüzgâr geçirmezken nefes aldırmayanlar... Özellikle uzun sürüşlerde oldukça rahatsız edici olan ve hatta hasta olmanıza sebep olabilen bu kusurlu ceketlerden kurtulup gerçekten uzun yıllar kullanabileceğiniz bir ceket almanız gerekiyor. Bu noktada da De Marchi'nin ceketi doğru tercih gibi duruyor. Bugüne kadar kullandığım kışlık ceketler arasında saydığım özellikleri kusursuz bir denge ile yerine getiren tek ceketin bu olduğunu söyleyebilirim. Ocak ayında havanın sıfır derece civarında seyrettiği günlerde sık sık kullandığım ceket, tırmanışlarda, inişlerde ve rüzgârın karşıdan estiği durumlarda beni oldukça tatmin etti. Ne aşırı bir terleme ne de kuvvetli rüzgârda herhangi bir üşüme yaşamadan sürüşlerimi tamamladım. Ceketin iç kısmında yer alan yumuşak dokunun gövdeyi ısıtmada epey başarılı olduğunu söylemeliyim.

Kışlık bisiklet giyiminde kullandığınız ürünleri diğer ürünlerle nasıl tamamladığınız çok önemli. Örneğin; bu ceketi havanın güneşli ve on derecenin üzerinde seyrettiği bir günde kullanacaksınız, içinize uzun kollu bir içlikten fazlasını giymenize gerek yok. Kendinizden emin olamadığınız ya da havaya güvenemediğiniz durumlarda ise ceketin cebine inişlerde kullanacağınız kolsuz bir rüzgârlık alarak gövdenizi koruyabilirsiniz. Eğer gerçekten çok soğuk bir havada sürecekseniz, içliğin üzerine kışlık bir forma, onun da üzerine bu ceketi giyebilir, yanınıza yine o kolsuz rüzgârlığı alarak soğuktan korunabilirsiniz. Eldiven ve şapka ile açıkta kalan yerlerinizi kapattıktan sonra da öyle kolay kolay üşümeniz söz konusu olamaz.

Kesimi ne öyle çok bol ne de çok dar olan ceketin bedenine kadar verirken ürünün beden tablosunu mutlaka inceleyin. Ön kısmı gövdenizi sarıyor gibi gözükse de arkadan biraz bol durabiliyor. Bu yüzden belki Santini ya da Rapha gibi markalarda kullandığınızın bir beden küçüğüne gitmeyi tercih edebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder