16 Temmuz 2014 Çarşamba

Specialized Air Tool Steel Yer Pompası

Daha önce yine aynı markanın başka bir pompasını incelemiş ve size kusurlarından bahsetmiştim. Yaşadığım problem sonrası ürünü garantiden değiştirdim. Aynı fiyatta olan bir başka pompa aldım. Bu seferkinin gövdesi ve tabanı plastik değil, alüminyum malzemeden üretilmiş. İç yapısında ise çelik kullanılmış. Anlaşılan o ki, plastik olanlarla ilgili olumsuz geri dönüşler bir hayli artmış. Bu yüzden, yeni modellerde kullanılan malzemeleri daha sağlam tutmuşlar.

Air Tool Sport Steel pompayı altı aydan fazla süredir kullanıyorum. Pompayla ilgili olumsuz diyebileceğim herhangi bir özelliğe şu ana kadar denk gelmedim. Hem araba sibop, hem de ince sibopla kullanabiliyorsunuz. Uç kısmını, bu iki özelliği de kullanabilmeniz için oldukça basit bir şekilde tasarlamışlar. Yaklaşık bir metre kadar olan hortumu sayesinde hava basarken rahat pozisyon alabiliyorsunuz. Pompaya ayaklarınızı koyduğunuz yer de geniş tutulmuş. Böylece, pompa siz hava basarken sağa sola fazla sallanmıyor. Basınç göstergesi, bir önceki modellerine göre daha büyük puntolu rakamlardan oluşuyor. Görmek daha kolay. Kutusunda yedek conta takımı da verilen pompanın maksimum basabildiği hava 160 PSI / 11 BAR olarak belirlenmiş. Kullanmadığınız zamanlarda derli toplu dursun diye, üzerinde hortumunu tutturabileceğiniz iki tırnak bulunan pompanın fiyatı, performansı göz önüne alındığında uygun gözüküyor.

15 Temmuz 2014 Salı

Vittoria Open Corsa Evo CX Dış Lastik

Uzun süredir kullandığım Veloflex Corsa lastiklerin kenarları beyaz olanı olmadığından, bu defa farklı bir markaya yönelmek istedim. Vittoria'nın beyaz kenarlı modellerine bir süre baktıktan sonra hangisini alacağıma karar verdim ve Merlincycles sitesinden siparişimi verdim. Vittoria markası, pek çok profesyonel bisiklet takımı tarafından da tercih edilen, oldukça güvenilir ve köklü bir İtalyan markasıdır.

TPI değerleri yüksek lastikler arasından Open Corsa Evo CX modelini tercih ettim. 320 TPI olan lastik ile Veloflex Corsa arasında kıyaslama yaptığımda, aralarında neredeyse hiç fark yok diyebilirim. Yani, birinden birini tercih ettiğinizde diğerinde aklınızın kalmasına lüzum yok. İkisi de bir hayli yüksek performanslı lastikler. Veloflex Corsa İtalya'da üretiliyor. Vittoria Corsa ise Tayland üretimi bir lastik. Lastik geldiğinde öğrendim. Lastiğin yol tutuşu, sürtünme direncinin azlığı ve dönüşlerde verdiği güven hissi oldukça iyi seviyede. Performans sürüşlerinizde test etmenizi şiddetle öneriyorum. Hızı koruma performansı gayet iyi. Çok bilinen ve Türkiye piyasasına bolca sokulan Michelin, Continental veya Schwalbe gibi markaların lastikleri yerine Vittoria veya Veloflex gibi markalara en azından bir kereliğine şans vermenizi isterim. Tavsiyeme uyarak bu markalara ait lastik kullanan arkadaşlarım oldu ve şu an hepsi son derece memnunlar.

Benim gibi takıntılıysanız ve bisikletinizle uyumlu olsun diye beyaz renk alacaksanız; bir kere daha düşünmeniz gerek. Lastiklerin yanaklarındaki ince şeritler her ne kadar beyaz diye tanımlansa da, aslında beyaz değil. Biraz daha krem rengine yakın diyebilirim. Lastiğin beyaz haricinde başka renkleri de var. Her sezonda kullanıma uygun olduğu belirtilen ve katlanabilir özelliğe sahip olan lastikte, maksimum PSI değeri 145 olarak belirtilmiş. Yani, lastiğe yüklemeniz gereken maksimum basınç seviyesi 145 civarında olmalı. Yağmurda sürüş yapma imkanım sadece bir kere oldu. Basıncını biraz azalttıktan sonra sürüşüme devam ettim. Dönüşlerde Veloflex Corsa kullanırken hissettiğimden daha güvende hissettim kendimi. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Lastiğin ağırlığı 200 gram civarında. Bu açıdan da hiç fena değil. İnce de olsa bir patlak koruma katmanına sahip olan Corsa Evo modelinin, tubular olanını da bulmanız mümkün. Eğer tubular jant kullanıyorsanız, bunu tercih edebilirsiniz. Pakedini yeni açtıysanız ve ilk defa siz takacaksanız, biraz sabırlı ve dikkatli olmanızda fayda var. Yanakları oldukça sert gelebilir. Levye kullanmamaya çalışarak takmanız iyi olur, zira iç lastiğinize zarar verebilirsiniz.

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Santini Askısız Kısa Tayt

Askılı taytların askılarından rahatsız olanların veya taytların üzerine şort giyenlerin sıkça tercih ettiği tayt tipi olan askısız kısa taytlar, ulaşım amaçlı bisiklet kullanırken benim de sık sık tercih ettiğim taytlardır. Sık aralıklarla giyecekseniz veya uzun sürüşlerde kullanacaksanız, aldığınız taytın pedinin kaliteli olması gerek. Taytın neden önemli olduğuna önceki bir yazımda değinmiştim. Ürünlerinin üretimini İtalya'da yaptıran Santini markası, bu konuda bir hayli güvenilir bir markadır. Dolabımda pek çok ürünü bulunan Santini'nin askısız kısa taytının hem geçen seneki, hem de bu seneki modelini kullanıyorum ve oldukça memnunum.

Yeni Logo
Öncelikle, geçen seneki modeli ve bu seneki modelinin arasında ped kalitesi açısından bir fark olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Hemen hemen aynı pedi kullanmışlar. Sadece görsel olarak bir fark var. Santini logosunun tayttaki görüntüsü değiştirmişler. Tayt kumaşında da herhangi bir değişiklik yok. Taytın bacaklarınızdan sıyrılmasın diye iç kısmına yapılan destekler de oldukça kaliteli. Sımsıkı bacaklarınızı tutuyor. Demek istediğim, gittiğiniz mağazada ille de yeni sezona ait olanını aramanıza gerek yok. Benim yeni sezona ait olanı almamın sebebi, geçtiğimiz seneye oranla kilo kaybetmiş olmam. XL iken L giymeye başladım. Taytın pedi, bakteri tutmayan cinsten ve kalınlığı oldukça iyi. Gerçekten size konfor sağlayan bir ped. Uzun sürüşlerde canınızı sıkmaz. Gün içinde şortlu veya şortsuz kullandığınızda da epey iş görür. Askılı taytların bacaklarınızda çıktığı kadar yukarı seviyeye çıkmıyor ve biraz daha uzun kalıyor ama yine de diz hizasından epey üstte duruyor. Taytın seleye temas eden kısmında herhangi bir deformasyon olmuyor. Kumaş kalitesiyle direkt olarak alakalı olan bu durum, taytın ömrü açısından çok önemlidir. Bacaklarınızın iç kısmında, pedal çevirirken sürekli seleye sürten noktalarda veya seleye direkt olarak sürüş boyunca temas eden noktalarda pamuklaşmalar veya incelmeler başladıysa, kullandığınız taytın kumaşında bir kalitesizlik söz konusudur. Henüz herhangi bir Santini ürününde bu durum başıma gelmedi.

50 ila 60 euro arasına değişen fiyatlara satılan Santini kısa taytı, Orbea, Bike&Outdoor ve Bisiklet Sepeti mağazalarında bulabilirsiniz. Her mağazanın nakit ödeme için yaptığı indirim farklı olduğundan, almadan önce pazarlık yapmanızda fayda var.

1 Temmuz 2014 Salı

Orbea Carpe Şehir Bisikleti

Hiç kullanmadığım veya test etmediğim ürünler hakkında inceleme yazısı yazmamaya özen gösterdiğim Denge Tekeri'nde, üçüncü kez bir bisiklet incelemesine yer veriyorum. Bir süredir severek kullandığım ve şehir içinde kullanım için oldukça ideal olduğuna kanaat getirdiğim Carpe modeli, Orbea markasının en dikkat çekici şehir bisikleti diyebilirim.

Orbea Carpe Şehir Bisikleti
Şehir bisikletleri, genel itibariyle markaların lokomotif modelleri oluyor. İnternette en çok aratılan, mağazalarda en çok denenen ve fiyatı en çok sorulan şehir bisikletleri, bisiklet kültürünün yavaş da olsa yer etmeye başladığı Türkiye'de de yükselişte. Yıllarca hantal dağ bisikletleri ile asfaltta eziyet çekenler ve bu yüzden bisikletten soğuyanlar, bugünlerde bisiklete ikinci bir şans veriyor ve şehir bisikletlerine ilgi gösteriyor. Bu bisikletlerden biri olan Carpe modelinde ilk dikkat çeken dizaynı oluyor. AR-GE çalışmaları konusunda başarılı olan İspanyol Orbea markası, genel anlamda estetiğe önem verdiği için, bu bisikletinin tasarımına da özen göstermiş. Bagaj montajı için kadrosunda gerekli yerlerin bulunduğu model, böylece sadece estetiklik değil işlevsellik de sunar duruma gelmiş. Bisikletin 10 kilogram civarın bir ağırlığı var. Farklı modellerle hem V-fren, hem de Formula markasına ait hidrolik disk fren seçeneği ile satışa sunulan Carpe'nin her iki tipinde de diğer tip fren için gerekli yerler hazır tutulmuş. Yani, V-fren modeli aldığınızda bir süre sonra disk frene geçebilme şansınız var. Disk fren, kötü hava koşullarında biraz daha iyi performans sağlar ve durabilme mesafeniz V frene kıyasla daha kısadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ihtiyaca yönelik bir bisiklete sahip olabilmektir. Sadece hafta sonları sahilde süreceğiniz ve asfalt dışında bir zeminde kullanmayacağınız bir bisiklet istiyorsanız, disk frenlisini almanıza çok da gerek yok. Ancak, bisikletle ulaşım sağlayacak, her hava koşulunda kullanacak veya sık sık trafikte araçlarla iç içe olacaksanız, disk freni tercih edebilirsiniz. Zira, aniden durmanız gereken durumlarda size avantaj sağlayacaktır.

Orbea Carpe'nin vites donanımında modelden modele farklılık gösterecek şekilde, Acera, Deore ve XT kullanılmış. Bu durum, bisikleti her bütçeye uygun hale getirmiş ve daha da ulaşılır kılmış diyebilirim. Bisikletin aynakolu 42 dişliden oluşuyor. İkinci bir çark yok. İlk bakışta gözünüzü korkutmuş olabilir önde başka vites olmaması. Ancak, Orbea bu noktada arka dişlilerdeki oranlarla oynayarak açığı kapatmaya çalışmış. 11-34 ve 11-36 gibi ruble oranlarıyla sunulan Carpe, şehir içinde agresif sürüş için de uygun hale getirilmiş. Az çok bisiklet geçmişiniz varsa ve öyle çok dik yokuşların olmadığı yerlerde sürecekseniz, bu bisikleti almanızda bir sakınca yok. Yine de bu durumdan rahatsız olursanız, talep etmeniz halinde ön taraf iki veya üçlü hale getirilebiliyor. Aradaki fiyat farkı size cazip gelirse, bu tip bir değişime de gidebilirsiniz. Aynı hızlara çıkamasam da, İstanbul'da yol bisikletimle tırmandığım her yere bu bisikletle de tırmanabildim. Bisiklet, fabrikadan 700 x 32c ölçülerindeki dört mevsim kullanıma uygun reflektörlü dış lastiklerle geliyor. Bu durum, bisikleti bir hayli konforlu ve güvenli kılıyor. Dilerseniz 700 x 28c ölçülerinde bir lastik takıp, yolla daha az sürtünme sağlayabilir ve daha hızlı bir sürüş deneyimi yaşayabilirsiniz. Jant çemberleri bu ölçüye inmenize olanak sağlıyor.

Carpe 10 modeli haricindeki tüm Orbea Carpe şehir bisikleti modellerinin maşası, bisikletin kendisi gibi alüminyum malzemeden üretilmiş. Kadro açıları sayesinde oldukça atak ve istediğinizde hızlanmanıza olanak tanıyan bir yapıya sahip olan Carpe, İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde en sık tercih edilen şehir bisikletlerinden biri konumunda. Fiyatları 540 EUR ile 1140 EUR arasında değişen Carpe modelini, İstanbul'daki Orbea mağazasında bulabilirsiniz.