Şehir Bisikleti Satın Almak

Havalar biraz ısınmaya başladığı zaman internette şehir bisikleti tavsiye anahtar kelimesiyle yapılan sorguların sayısında hemen artış olur. Bu yazı benzer bir sorgu sonrası ulaştıysanız doğru yerdesiniz. Siz yeni bir şehir bisikleti satın almadan önce bildiklerimi size aktarmak istiyorum.

Bisiklete yeni başlayacak, şehir içinde yaşayan, vaktinin çoğunu şehirde geçiren ve sürüşlerini de şehirde gerçekleştirecek biriyseniz benim size tavsiyem, kesinlikle bir şehir bisikleti almanız yönünde olur. Yeni bisiklet alacak kişilerdeki genel eğilim, kalın lastikli bir dağ bisikleti alıp bisikleti yolda da kaldırımda da ormanda da kullanabilmek oluyor. Bu durum ilk etapta kulağa ekonomik bir çözüm gibi geliyor ancak sonra görüyoruz ki yine aynı kişiler aldıkları bisiklete daha ince ve düz yüzeyli lastik bakarken buluyor kendilerini. Yapılan hata basit: Amaca uygun bisiklet almamış olmak.

Eğer sürüşlerinizin çoğunu asfaltta veya bisiklet yollarında gerçekleştirecekseniz ve bisiklete yeni başlıyorsanız, sizin için en doğru tercih şehir bisikletidir. Şehir bisikletlerinin üzerindeki seleler genellikle rahat ve kalın olur, donanımlar çok pahalı şeyler olmaz ve lastikleri orta kalitede olur. Giriş seviyesi kişilere önerilen bisikletlerin bu tip özellikleri, her markada birbirine yakındır. Bu noktada önemli olan, sizin ne kadar bütçe ayırdığınızdır. Bir kere asla bir market bisikleti almayın. Karne hediyesi kıvamındaki o bisikletlerin kadro geometrileri rezalettir ve sizi her sürüşte biraz daha yorar. Kendi boyunuza uygun, kadro açıları belirli bir araştırmanın sonucu olarak ayarlanmış bisikletler alırsanız, o bisiklete düşman olmaz, bir kenara atmazsınız. Aksine, o kadar para verdiğiniz ve sürüşünden de keyif aldığınız için binmek istersiniz.

Bir markanın şehir bisikletinin üzerine taktığı donanım, diğerinden iyi olmasına rağmen fiyatı daha ucuz diye o markayı tercih etmeyin. İki bisiklete de binin. Sürüşünü deneyimleyin. Hangisinde daha rahat olduğunuza bakın. Asla ve asla denemeden, az da olsa sürmeden bisiklet almayın. Bisiklete yeni başlayan biri olarak, o takılan parçanın biraz daha iyi olması ya da kötü olması, sizin sürüşünüzü etkileyecek bir sonuç doğurmaz zira siz o farkı anlayacak durumda değilsiniz. Bu yüzden, rahatlık esas alınarak, kadrosu kaliteli bir bisiklet almanızda fayda var. Bu tip bisiklet alırsanız, ilerleyen zamanlarda bisiklet üzerinde tecrübeniz artınca, o kadroya yatırım yapma şansınız da olur. Daha iyi vites donanımları ile, bisikletinizde istediğiniz yükseltmeyi yapabilirsiniz. Kötü kadro, iyi komponent alırsanız, 6 ay sonra kadroyu atıp yeni kadro bakarken bulursunuz kendinizi.

Şehir bisikleti almaya karar verdiniz, şimdi sıra geldi biraz daha detaya inmeye. Düz maşalı, hem önüne hem arkasına bagaj ve çamurluk takılabilen, gerektiğinde tur bisikletine de evrilebilen şehir bisikletleri en çok tercih edilen modeller arasındadır. Hatta bence en iyi şehir bisikleti modelleri de hep bu tipte olanlardır. Bu bisikletler, öyle çok ağır olmazlar, yolda size dost olurlar. Bu bisikletlerin lastikleri, dağ bisikleti lastiği gibi kalın ve dişli olmaz, yol bisikleti lastiği kadar da ince olmaz. Genellikle fabrika çıkışı, 28c lastikler ile olur. Benim ilk bisikletim böyle bir bisikletti ve bu bisiklet ile ilgili tecrübelerimi bir başka yazımda aktardım. Sadece şehirde sürecekseniz ve havalar kuruysa, biraz daha ince lastik takıp daha agresif bir sürüş imkanı sağlayabilirsiniz kendinize. Ya da yavaş ve daha rahat gitmeyi seviyorsunuzdur, lastigi 32c hatta 35c yaparsınız. Düz maşalı ve belirli bir standardın üzerindeki şehir bisikletleri, pedala verdiğiniz kuvveti yola aktarmada gayet başarılıdır. Yani, birden hızlanmak istediğinizde sizi ileri atar. Bunların bir de karbon maşalı olan modelleri vardır. Karbon maşa demek, biraz daha titreşim emmek, biraz daha konfor sağlamak demektir. Bir de az da olsa bir ağırlık farkı demektir. Ancak, ben bu ayrıntıyı gereksiz buluyorum. Karbon maşa işin biraz pazarlama kısmında yer alıyor diyebilirim.

Yine şehir bisikleti kategorisine dahil edilen bir diğer model ise, Hybrid bisiklet dediğimiz modellerdir. Lastikleri tercihe göre değişse de genel itibariyle dağ bisikleti kalınlığına biraz daha yakın, arkasına bagaj takılabilen, biraz daha ağır bisikletlerdir. Bu modellerde genellikle düz maşa yerine amortisörlü maşa kullanılır. Bisiklete harcamak istediğiniz paraya göre bu amortisörlerin kalitesi ve özellikleri değişebilir. Benim size tavsiyem, illa bu bisikletten alacaksınız, amortisörü kilitlenebilir olanı tercih etmeniz. Yani, bozuk bir yolda değil de kaymak gibi asfaltta sürerken, bu kilidi aktif edip sürüş yapmanızda fayda var. Düz maşadaki kadar olmasa da yine de size esnemezliği biraz yüksek oranda bir sürüş sağlar. Yani, pedala uyguladığınız kuvvetin yola aktarımında size yardımcı olur. Eğer kilitlemez iseniz, hızlanmak istediğinizde pedala uyguladığınız kuvvetin bir kısmını amortisör emiyor olacaktır. Bu bisikletlerde amortisör olmasının sebebi, bisiklete sadece şehir asfaltında veya bisiklet yollarında değil; bozuk yollarda, patikalarda, adada vb. yerlerde binecek kişilere de hitap ediyor olmasını sağlamaktır. Düz maşalı şehir bisikletinden daha ağırdır, daha az agresiftir ama daha rahattır. Bisikleti kullanacağınız yere göre, dilerseniz bir çift daha ince ve düz yüzeyi olan lastik bulundurarak ve gerektiğinde onları takarak biraz daha agresif bir sürüş deneyimi elde edebilirsiniz. Örneğin; sezon içinde şehirdesinizdir, daha çok asfaltta kullanacaksınızdır, daha ince lastik takarsınız. Yazın ise yazlığa gidecek ve nispeten bozuk yollarda kullanacaksınızdır, biraz daha kalın ve dişli lastiğe geçersiniz. Bu tamamen size kalmış. Aynısını düz maşalı şehir bisikletiyle de yaparsınız ancak konforunuz biraz daha az olur. Yola temas eden yüzeyi düz, kenarları dişli olan, yol tutuşunuzu iyileştiren ve virajlarda daha güvenli olmanız için üretilen lastikler de var. Hatta bazıları bu tip bisikletlerin üzerinde kendiliğinden geliyor.

Son olarak, şehir bisikleti kategorisine giren, genel itibariyle fabrika çıkışı bagaj ve çamurlukla olan, hatta kadın modellerinde sepet takılı olan sepetli bisiklet modelleri var ki bunlarda esas alınan şey rahat sürüş deneyimidir. Gerek gidonun şekli, gerek selenin genişliği ve kalınlığı buna hizmet edecek şekilde tasarlanmıştır. Daha çok ülke dışındaki şehirlerde görmeye alışık olduğumuz bu modellerin satışı, bisiklet yollarının çoğalması ve evden markete bir litre kola için araba değil de bisikletle gitmek isteyen kişilerin sayısı artmaya başladıkça daha da artacaktır diye düşünüyorum.